- bol bolamat
- is., hlk.
Refah, zenginlik, bolluk
Beğenmiyorsan kazan da bol bolamat bizi besle bakalım.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Beğenmiyorsan kazan da bol bolamat bizi besle bakalım.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bol — 1. is., lü, Fr. bol Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki 2. sf. 1) İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm. P … Çağatay Osmanlı Sözlük