atğu - azar
- aynı zamanda
- aynılaşma
- aynılaşmak
- aynılık
- aynısefa
- aynısı
- ayniyat
- ayniyet
- aynıyla
- aynştaynyum
- ayol
- ayr
- ayraç
- ayraç açmak
- ayran
- ayran
- ayran ağızlı
- ayran budalası
- ayran delisi
- ayran gönüllü
- ayran gönüllülük
- ayrancı
- Ayrancı
- ayrancılık
- ayranı kabarmak
- ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya
- ayranım budur, yarısı sudur
- ayranlaşma
- ayranlaşmak
- ayrı
- ayrı ayrı
- ayrı baş çekmek
- ayrı basım
- ayrı çanak yapraklılar
- ayrı cinsten
- ayrı düşmek
- ayrı eve çıkmak
- ayrı gayrı bilmemek (veya ayrısı gayrısı olmamak)
- ayrı seçi yapmak
- ayrı taç yapraklılar