kesm - kısa
- kırk hamamı
- kırk kapının ipini çekmek
- kırk kere
- kırk para
- kırk paralık
- kırk tarakta bezi olmak
- kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş
- Kırkağaç
- Kırkağaç kavunu
- kırkambar
- kırkar
- kırkayak
- kırkbayır
- kırkbeşlik
- kırkbudak
- kırkgeçit
- kırkı
- kırkı (veya kırkları) karışmak
- kırkı çıkmak
- kırkıcı
- kırkikilik
- kırkikindi
- kırkıl
- kırkılma
- kırkılmak
- kırkım
- kırkımcı
- kırkın
- kırkıncı
- kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
- kırkından sonra azanı teneşir paklar
- kırkından sonra azmak
- kırkından sonra saz çalmak
- kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
- kırkıntı
- kırkır
- kirkit
- kırklama
- kırklamak
- kırklanma