- ağzı gevşek
- sf., -ği
Sır saklamaz, sır tutmaz (kimse)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gevşek — sf., ği 1) Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı. Ç. Altan 2) mec. Cansız, hareketsiz, iradesiz 3) zf., mec. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde Bu konuda gevşek davranırsanız periler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı gevşeklik — is., ği Ağzı gevşek olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağızlı — sf. Ağzı herhangi bir biçimde olan Dar ağızlı vazo. Birleşik Sözler açık ağızlı ayran ağızlı çanak ağızlı gevşek ağızlı kalabalık ağızlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevşeklik — is., ği 1) Gevşek olma durumu 2) mec. İlgisiz, kayıtsız davranış O yıllarda, hiç dayaksız çocuk okutmak, hocanın gevşekliğini gösterirdi. M. Ş. Esendal 3) mec. Uyuşukluk, kesiklik, rehavet Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük