- ağzı büyük
- sf., -ğü
Yüksekten konuşan, hava atan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
büyük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. Y. Z. Ortaç 2) Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram) Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı yanmak — (bir şeyden, birinden) o şeyden veya kişiden büyük zarar görmek Ağzım yanmıştı bir kez şişman kadından, biz etine buduna aldanmıştık. M. İzgü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol ağzı — is. 1) Bir yolun başka yollarla kesiştiği yer Yol ağzındaki işaret memuru büyük damlalarla terliyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bir yolun başlangıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDSAK — Ağzı büyük olan adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFVAG — Ağzı büyük olan adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFVEH — Ağzı büyük ve ön dişleri uzun olan adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVCELE — Ağzı büyük, kendisi küçük şişe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HERÎT — Ağzı büyük kişi. * Ferciyle dübürü bir olan kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FERAH-DEHEN — f. Geveze, boşboğaz. * Geniş ağızlı, ağzı büyük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük