- el altında
- zf.
Kolayca alınabilecek yerde, hazırda
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
altında kalmak — 1) (bir şeyin) ezilmek Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum. B. Felek 2) (bir şeyin) karşılığını verememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altında kalmamak — karşılığını vermek, gördüğü iyilik veya kötülüğü karşılıksız bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yıldızların Altında — Обложка альбома «Yıldızların Altında» (Kargo, 2005) Студийный альбом Kargo Дата выпуска 2005 Записан 2005 Жанр рок Продюсеры … Википедия
Ihlamurlar Altında — Dieser Artikel wurde wegen inhaltlicher Mängel auf der Qualitätssicherungsseite der Redaktion Film und Fernsehen unter Angabe von Verbesserungsvorschlägen eingetragen. Beteilige Dich an der Verbesserung dieses Artikels und entferne diesen… … Deutsch Wikipedia
nüfuzu altında tutmak — söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaibe altında tutulmak — kusurlu, ayıplı olmak, lekeli sayılmak Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
vebal altında kalmak — manevi sorumluluk yüklenmek Başını alıp kaçar da bir belaya uğrarsa vebal altında kalırsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf altında kalmamak — söz altında kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynu altında kalsın! — ölsün, gebersin! anlamında kullanılan bir ilenme sözü Hay, dedi, o arabacı amcanın boynu altında kalsın. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneşin alnında (veya altında) — güneşin yakıcı ışınları altında … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilinin altında bir şey olmak — bir kimsenin sözlerinden, açıkça söylemediği bir şeyler anlaşılmak Günlerdir doktorun dilinin altında bir şeyler olduğunun farkındaydı. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük