- ev sahibi
- is.
Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi
Salacak'ta otururken ev sahibimizin bir kızı vardı.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Salacak'ta otururken ev sahibimizin bir kızı vardı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sahibi-Fetwa — (Herr der Urtheilssprüche), Benennung des Groß Mufti. Sahib Kalem, so v.w. Schreiber, Schriftsteller … Pierer's Universal-Lexikon
Sahibi Fetwa — Sahibi Fetwa, d.h. Herr der Urtheilssprüche, Titel des Großmufti … Herders Conversations-Lexikon
hayır sahibi — sf. Hayırsever Ne yapacağımı düşünürken içeriden bir hayır sahibi radyoyu açtı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş güç sahibi — is. Bir işi, bir görevi olan kimse Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keramet sahibi — sf. Keramet gösterebilen (kimse) Soylu Seyfullah Paşa, hakikaten keramet sahibi bir adamdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz sahibi — is. Bir konuda bilgisi veya yetkisi olan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şöhret sahibi — sf. Ün kazanmış Şöhret sahibi imza, güçlük çekmezdi eserine alıcı bulmakta. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
döl döş sahibi olmak — çocuk ve torunları bulunmak Gün gelir, evlenir, döl döş sahibi olur, durulur. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
torun torba sahibi olmak — torun tosun sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi — malı mülkü yüzünden kendini üzüntüye kaptırmamak veya malı mülkü ile övünmemek gerektiğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük