- fecrikâzip
- is., -bi, esk., Ar. fecr + kāẕib
Tan yerinde gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan geçici aydınlık, yalancı tan, geçici tan
Kâğıthane sırtlarında beliren fecrikâzibe bakıyordu.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kâğıthane sırtlarında beliren fecrikâzibe bakıyordu.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fecir — is., cri, Ar. fecr 1) Tan vakti Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük. Y. K. Beyatlı 2) Tan kızıllığı Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır. B … Çağatay Osmanlı Sözlük