fecir — (A.) [ ﺮﺠﻓ ] tan ağartısı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FECİR — (Bak: Fecr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAYT-UL EBYAZ — Fecir zuhurunda ufukta ip şeklinde görülen beyazlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SABİHA — Fecir vakti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFCAR — Fecir vaktine girme. * Bir kimseyi fâcir sayma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ASAN vel ASSAN — ASAN, vel ASSAN per ignaviam Michaelis Imperatoris Turcis iunctus in Syria Asiaque magnos fecir progressus, circa A. C. 1072. Zonar. Idem nomen aliquot Barbariae, post Barbarossam, Regibus fuit. Item, Asan vel Assan Cigale, sub Mahomete III. Et… … Hofmann J. Lexicon universale
HENRICUS I — I. HENRICUS I. Dux Megapolitanus, fil. Ioh de quo supra, Ludovici IX. Gall. Regis in Palaestinam comes, captus a Saracenis 26. annos in duta servitute exegit, tandem a Sultano dimislus, cum ad suos rediisser, Obiit. A. C. 1302. II. HENRICUS I.… … Hofmann J. Lexicon universale
tan — is. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir Birleşik Sözler tan yeli tan yeri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
yâd — is., Far. yād 1) Anma 2) Hatır, zihin Yâdımda ezelî ve mor bir fecir memleketi gibi kalan doğduğum yeri gözümün önüne getirmek isterim. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yâd etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
FACİR — Haktan sapan. Haram ve günaha dalmış kötü insan. Günah işleyen. (Bak: Fecir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük