gök bilimi

gök bilimi
is., gök b.
Gök cisimlerinin konumlarını, hareketlerini, birbirine olan uzaklıkların ölçülmesini, bunların fizik ve kimya bakımından yapılarını anlatan bilim, felekiyat, astronomi
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • küresel gök bilimi — is., gök b. Gök küresi üzerinde var sayılan gök cisimlerinin konum ve hareketlerini inceleyen bilim dalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zaman bilimi — is. 1) Tarihsel olayların zamanını inceleme bilimi, kronoloji 2) gök b. Gözlemlere dayanarak zaman ölçeğini belirleyen, tutulmaları, gezegenlerle ilgili önemli olayları, yıldızların yerlerini zaman sırasına göre veren bilim, kronoloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • astronomi — is., gök b., Fr. astronomie Gök bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • felekiyat — is., gök b., esk., Ar. felekiyyāt Gök bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğa bilimleri — is., ç. Konusu tabiat, tabiat olayları ve kanunları olan fizik, kimya, gök bilimi, biyoloji vb. bilimler, tabiat bilimleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küresel — sf. 1) Küre ile ilgili olan 2) Küre biçiminde olan, kürevi 3) Dünya ölçüsünde geniş bir bakış açısıyla benimsenen, global Birleşik Sözler küresel gök bilimi küresel ısınma küresel üçgen küresel valf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzay — is., gök b. 1) Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân 2) Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk Birleşik Sözler uzay adamı uzay bilimi uzay eğrisi uzay gemisi uzay geometri uzay hukuku …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”