görüş — is. 1) Gözle bir şeyi algılama yetisi 2) Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret 3) mec. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir 4) mec. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept Birleşik Sözler görüş açısı görüş ayrılığı görüş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakış açısı — is. Bir olay, konu veya düşünce incelenirken izlenen belirli yön, görüş açısı, açılım Bu üslubu ve bakış açısı yüzünden arka plana kaymış. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
pencere açmak — görüş açısı kazandırmak Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
açı — mat. 1) Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye 2) mec. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi. H. Taner… … Çağatay Osmanlı Sözlük
noktainazar — is., esk., Ar. nuḳṭa + naẓar Görüş, görüş açısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakımından — zf. 1) Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından ... bedenî ve ruhsal yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Anayasa 2) e göre … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyut katmak — başka veya yeni bir görüş açısı vermek, genişlik, kapsam ve içerik kazandırmak Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta-i nazar — [ ﺮﻈﻥ ءﻪﻄﻘﻥ ] görüş açısı, bakım … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
nokta-i nazar — görüş; bakış açısı … Hukuk Sözlüğü
zaviye — is., esk., Ar. zāviyye 1) Köşe Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapıp salonun cumba köşesine dayanır. H. F. Ozansoy 2) din b. Küçük tekke 3) mec. Anlayış, görüş, bakış açısı Herkes etrafındakilere hususi bir zaviyeden … Çağatay Osmanlı Sözlük