haddizatında

haddizatında
zf.
Aslında

Haddizatında bir kırpıntı bohçasını andıran kabinesine, plancı, reformcu hükûmet adını takmıştı.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • had — is., ddi, esk., Ar. ḥadd 1) Sınır, uç 2) Derece İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir. 3) İnsanın yetki ve değeri Haddim değil. 4) mat. Terim Birleşik Sözler haddikifaye haddinden fazla haddizatında faiz haddi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zat — is., Ar. ẕāt 1) Kimse, kişi Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez. A. Haşim 2) esk. Kendi, öz Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış. S. M. Alus Birleşik Sözler zata mahsus zatıalileri zatıaliniz zat işleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”