- iyi niyet
- is.
Herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, hüsnüniyet
Bu gibi durumlarda, bütün iyi niyetine rağmen başka türlü harekete imkân bulamıyordum.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu gibi durumlarda, bütün iyi niyetine rağmen başka türlü harekete imkân bulamıyordum.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
niyet — is., Ar. niyyet 1) Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat Niyeti ilk önüne gelen telefonlu dükkâna dalmaktı. H. Taner 2) Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası 3) din b. Namaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi niyetli — sf. İyi niyet sahibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü NİYET — (Hüsn i niyet) İyi niyet. Temiz kalblilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüsnüzan etmek — iyi niyet beslemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
enayiliğine doyma! — iyi niyet sonucu yaptığı bir davranış sonunda zarar gören kimseye söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüsnüniyet — is., Ar. ḥusn + niyyet Herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, temiz yüreklilik, iyi dilek, iyi niyet Fakat Müfit te buna inanacak kadar hüsnüniyet kalmamıştı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüsnüzan — is., nnı, Ar. ḥusn + ẓann İyi niyet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hüsnüzan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuşku — is. 1) Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı. T. Buğra 2) ruh b. Başkalarının iyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağistem — is. İyi niyet, hüsnüniyet … Çağatay Osmanlı Sözlük