- kuru yemiş
- is.
Fındık, fıstık, leblebi gibi yemek dışında yenilen yiyecekler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru yemişçi — is. Kuru yemiş satan kimse veya kuru yemiş satılan yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemiş — is. 1) Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım. B. Felek 2) hlk. İncir Birleşik Sözler karayemiş koca yemiş kuru yemiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEYVE-İ HUŞK — Kuru yemiş … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meyvehoş — is., esk., Far. mīve + ḫuşk 1) Kuru yemiş 2) Kuru yemiş satılan yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
içsiz — sf. 1) İçi olmayan (taneli sebze veya kuru yemiş) 2) İç lastiği olmayan 3) mec. Muhtevası olmayan, kuru, anlamsız İçsiz bir ortamı sanatçılar da yadırgıyor, bu kurulaşmadan, yüzeyleşmeden onlar da yakınıyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay çekirdeği — is., bit. b. 1) Ayçiçeğinin tohumu 2) Genellikle vakit geçirmek için içi yenen kuru yemiş çeşidi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çerez — is., Rum. 1) Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler 2) Yemek dışında yenilen yaş veya kuru yemiş vb. şeyler Çorba, file, keklik, balık, biraz çerez, bir iki biradan sonra hesabımı sordum. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
draje — is., Fr. dragée 1) Üstü şekerli, renkli ve parlak bir madde ile kaplanmış hap 2) Genellikle çikolata ile kaplanmış kuru yemiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
dut kurusu — is. Dutun kurutulması ile elde edilen kuru yemiş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dut kurusu ile yâr sevilmez … Çağatay Osmanlı Sözlük