- açık imza
- is.
Üzeri boş bırakılan bir kâğıdın altına, dolduracak olana güvenilerek atılan imza
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
imza — is., Ar. imżāˀ 1) Bir kimsenin, bir yazının altına bu yazıyı yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işaret Mektubun sonunda imzamı görür görmez kim bilir ne kadar şaşıracaksın. Y. K. Karaosmanoğlu 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık bono — is., tic. Para hanesi boş bırakılarak imza edilen bono, açık senet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller açık bono vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciro — is., tic., İt. giro 1) Bir ticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gereken yazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiye devredilmesi 2) İş hacmi Birleşik Sözler açık ciro kambiyo cirosu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ciro etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük