- avuç dolusu
- sf.
1) Pek çok
Aynı yerde avuç dolusu para harcamış, kızları şampanyaya boğmuştum.
- R. H. Karay2) Bir avucun alabildiği miktar kadar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Aynı yerde avuç dolusu para harcamış, kızları şampanyaya boğmuştum.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
avuç — is., cu 1) Elin iç tarafı, apaz, hapaz 2) Elin yarı yumulmuş durumu Buğdayı avucu ile aldı. Birleşik Sözler avuç avuç avuç dolusu avuç içi bir avuç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller avuç (veya el) açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolu — 1. sf. 1) İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı Su ile dolu bir şişe. 2) Bir yerde sayıca çok Dağda keklik dolu. 3) Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu. A. İlhan 4) Boş vakti olmayan, meşgul … Çağatay Osmanlı Sözlük
koşam — is., hlk. 1) Avuç 2) İki avuç dolusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEF — Elin iç tarafı. Avuç. * Ayağın altı, tabanı. * Avuç dolusu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kavram — is. 1) Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır. H. Taner 2) fel. Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısım — 1. is., hlk. Avuç dolusu 2. is., smı, Ar. ḳism 1) Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum. R. N. Güntekin 2) Bir cinsten veya meslekten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mut — 1. is. Bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet 2. is., du, hlk., Ar. mudd Yaklaşık iki avuç dolusu tahılı içine alan ölçek Koca imamdan gündeliği yarım mut zahireyle eğreti aldığı öküzler gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAFNE — (C.: Hafenât) İki avuç dolusu olan şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HISVE (HISYE) — (C.: Haseyât) İki avuç dolusu. * Azeryun otu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDD — İki avuç dolusu kadar bir ölçü. Ağırlıkça da 875 gr. kadardır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük