- ayağına çabuk
- sf.
Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çabuk — sf., ğu, Far. çābuk 1) Aceleci Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı. R. N. Güntekin 2) zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı Yazıma çabuk cevap geldi. A. Gündüz 3) ünl. Acele et, oyalanma anlamlarında bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eline ayağına çabuk — sf., ğu Hamarat, titiz, çalışkan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş gibi — 1) çok hafif 2) çabuk iş gören, eline ayağına çabuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalak — sf., ki, esk., Far. çālāk Eline ayağına çabuk, atik, çevik Norveçli bir seyyah gibi çalak, köprüye indim ve vapura bindim. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvracık — sf., ğı, hlk. 1) Derli toplu ve işi kolay Kıvracık bir ev. 2) Ayağına çabuk, hamarat Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çâbükpâ — (F.) [ ﺎﭘ ﮏﺑﺎچ ] ayağına çabuk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sebükpây — (F.) [ یﺎﭘ ﮏﺒﺱ ] ayağına çabuk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BAD-SEYR — f. Hızlı yürüyen, rüzgâr gibi koşan, ayağına çabuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük