- tabiatüstü
- sf.
Doğaüstü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
doğaüstü — sf. Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü … Çağatay Osmanlı Sözlük
mucize — is., din b., Ar. muˁcize 1) Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık 2) İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabiat — is., Ar. ṭabīˁat 1) Doğa İnsan zekâsı, tabiatın içinde değil, tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir. A. Haşim 2) Doğal özellik Arazinin tabiatı. 3) Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük