tekdüze

tekdüze
sf.
1) Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton

Geçmişe ait kişiler, olaylar bu tekdüze yaşam içinde renkli bir rüya hüviyeti alabilirler.

- H. Taner
2) zf. Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek, bitevi, biteviye

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • bitevi — zf. Tekdüze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biteviye — zf. Tekdüze Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düze — is., kim. Doz Birleşik Sözler tekdüze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • monoton — sf., Fr. monotone Tekdüze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muttarit — sf., di, esk., Ar. muṭṭarid Tekdüze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tek örnek — sf., ği Tekdüze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekdüzeleşmek — nsz Tekdüze bir duruma gelmek Bilmediğiniz oyun kalmayınca tekdüzeleşiyor birden dünya. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekdüzelik — is., ği Tekdüze olma durumu, yeknesaklık, biteviyelik, monotonluk Günler birbirine benzer bir tekdüzelikte geçmektedir. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”