- bağrı yanık
- sf., -ğı
Çok dert, acı, sıkıntı çekmiş, bağrı kara
Nice kahramanlar nice sultanlar / Gelmiş gitmiş bağrı yanık ozanlar.
- Âşık Veysel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nice kahramanlar nice sultanlar / Gelmiş gitmiş bağrı yanık ozanlar.
- Âşık VeyselÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yanık — sf., ğı 1) Yanmış olan Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. R. Enis 2) Rengi koyulaşmış Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. S. F. Abasıyanık 3) Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağrı kara — sf. Bağrı yanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağır — is., ğrı 1) Göğüs Yakup, ceketini, mintanını, içliğini çıkarmış, bağrını yağmura vermiş, bir heykel gibi sessiz ve kımıldamadan duruyor. T. Buğra 2) Ok yayı ve dağda orta bölüm 3) anat. Ciğer, bağırsak vb. vücut boşluklarında bulunan organların… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Müslüm Gürses — (* 7. Mai 1953 in Fıstıközü, Provinz Şanlıurfa; bürgerlich Müslüm Akbaş) ist ein türkischer Schauspieler und Sänger. Seine Lieder werden zur Musikrichtung des Arabeske gezählt, wobei sich jedoch auch zahlreiche türkische klassische und… … Deutsch Wikipedia
bereketli — sf. Bol, verimli Ey vatanın bağrı yanık bucağı / Hani senin bereketli hasadın. M. E. Yurdakul Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilsûhte — (F.) [ ﻪﺘﺧﻮﺱ لد ] bağrı yanık, gönlü yaralı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü