- uçtan uca
- zf.
Bir baştan bir başa
Biz bu yolları uçtan uca yaylılarla birkaç defa aşmıştık.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biz bu yolları uçtan uca yaylılarla birkaç defa aşmıştık.
- B. R. EyuboğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bir baştan (veya uçtan) bir başa (veya uca) — bir yerin bir sınırından öbür sınırına kadar … Çağatay Osmanlı Sözlük
uç — is., cu 1) Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. A. Gündüz 2) Bir şeyin baş veya son noktası 3) Bir şeyin kenarı Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. R. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BANKET — Bir otomobili uçtan uca kaplayan ve tek parçadan ibaret olan oturacak yer. * Karayollarında asfaltın her iki yanındaki balastlı kısım … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baştan başa — zf. 1) Tamamen, bütünüyle, hepsi bir arada Yaptıkları baştan başa sersemlik ve aptallıktır. R. H. Karay 2) Başından sonuna kadar, bir uçtan bir uca Kasabayı baştan başa dolaşan davulcu yorulmuştu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
boydan boya — zf. Bir uçtan öbür uca kadar Önü boydan boya ayna olan uzun mermer masanın kenarında yavaş yavaş çalışıyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzunluk — is., ğu 1) Bir şeyin bir uçtan öbür uca kadar olan uzaklığı 2) mat. İki nokta arasındaki yer aralığının ölçümü, tul 3) Bir yüzeyin iki temel boyutundan en büyük olanı, boy, en karşıtı Üç buçuk metre uzunluğunda bir kalas bul, getir. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KERAN TÂ KERAN — Bir uçtan bir uca … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SERAPA — f. Bir uçtan bir uca. Baştan ayağa kadar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çıkım — 1. biçilecek arpa ya da buğdayın bir uçtan öteki uca kadar olan kısmı 2. tarlada çalışan işçilerin yanyana durarak çalışmasıyla alınan mesafe … Beypazari ağzindan sözcükler