üstüne üstlük

üstüne üstlük
zf.
Fazla olarak, artırarak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • üstüne — zf. 1) İlişkin, üzerine, dair Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu. S. F. Abasıyanık 2) Hesabına Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor. M. Ş. Esendal 3) ... e göre, uygun olarak Paris e yazıldı. Oradan ölçü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstlük — is., ğü 1) Üst olma durumu 2) En üste giyilen uzunca giysi Birleşik Sözler üstüne üstlük …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damar sertliği — is., tıp Atardamar iç yüzeyinde yaşlanma, yıpranma, kireçlenme sebebiyle ortaya çıkan kan dolaşımı güçlüğü ve kan basıncının artması hastalığı Üstüne üstlük damar sertliği de yapışmamış mı zavallının yakasına? H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolama — is. 1) Dolamak işi 2) Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük 3) Poşu Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. T. Oflazoğlu 4) mim. Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi 5) tıp Tırnak yöresindeki… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rüzgârlık — is., ğı 1) Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme 2) Rüzgârdan korunmak için giysilerin üstüne giyilen bir tür üstlük 3) sp. Yelkesen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sabahlık — is., ğı 1) Sabahları yataktan kalkınca geçici olarak giyilen üstlük Hemen onun üstüne sabahlığını geçirerek kapıyı açmaya koştu. S. F. Abasıyanık 2) sf. Sabahla ilgili, sabaha özgü Bir sabahlık iş kaldı. Bir sabahlık kahvaltı. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”