yüzde yüz

yüzde yüz
zf.
1) Kesinlikle

Salah güpegündüz içki içmeye yüzde yüz karşıdır.

- S. Birsel
2) Tam olarak

Hiç kimseye yüzde yüz söz vermek âdetim değil.

- P. Safa

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzde — is. 1) Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret, yüzdelik 2) Herhangi bir sayı ile kullanıldığında yüze bölünen bir şeyin o kadarlık parçasını belirten bir söz Bir eli tabancalı militan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzde işareti — is., mat. Oranlamanın yüz sayısı ile yapıldığını gösteren işaret (%) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Турция на конкурсе песни Евровидение 1992 — Конкурс песни Евровидение 1992 выступление в финале …   Википедия

  • kara ağızlı — sf. Kara çalıcı, iftira eden Bu kara ağızlıların yüzde yüz sahteci ve yalancı olduklarını bilir. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kesinlikle — zf. Kesin bir biçimde, kesin, kesin olarak, yüzde yüz, her hâlde, her hâlükârda, mutlak, mutlaka, katiyen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Republic Protests — The April 14, 2007 protest in Ankara crowding the Ceremonial Plaza of Anıtkabir, the mausoleum of the founder of modern Turkey, Mustafa Kemal Atatürk The Republic Protests (Turkish: Cumhuriyet Mitingleri) were …   Wikipedia

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mimik — is., ği, Fr. mimique 1) Yüz, el, kol hareketleriyle düşünceyi anlatma sanatı Bütün rolleri şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı. Y. Z. Ortaç 2) Duyguları, düşünceleri belirtecek biçimde yüzde beliren kımıldanışlar,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”