- konuk etmek
- birini evinde bir süre ağırlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
konuk — is., ğu 1) Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. S. Birsel 2) hay. b. Konakçının üzerindeki asalak Birleşik Sözler konukevi konuk köşesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
misafir etmek — konuk olarak karşılayıp yedirip içirmek, yatırmak Onu, evin çocuklarıyla bir odada misafir etmişlerdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuklamak — konuk etmek; ev sahibinin rızası olmadan evde gecelemek III, 339, 347 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yatırmak — i, e 1) Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. Y. K. Karaosmanoğlu 2) i, de Uyutmak Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. Ö. Seyfettin 3) i Eğmek, yatık duruma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
misafir — is., Ar. musāfir 1) Konuk 2) tıp, esk. Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebeple oluşan beyaz leke Birleşik Sözler misafirhane misafir odası misafir salonu başmisafir kulak misafiri şeref misafiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
toylamak — toy ve düyün etmek, ziyafet yedirmek, müsafire konuk vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük