özür — zrü, Ar. ˁuẕr 1) Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır. F. R. Atay 2) Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itizar etmek — özür dilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İ'TİZAR — Kusurunu bilerek özür dilemek. Kusurunu beyan edip ve anlayıp af dilemek. (Takdire şayan güzel bir haslettir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
affedersin (veya affedersiniz) — 1) özür dilemek için söylenen bir söz 2) birisine rahatsızlık verildiğinde söylenen bir seslenme sözü Affedersiniz, size bir şey sormak istiyorum. 3) yanlış anlaşılma, görgü kurallarına aykırı düşme gibi durumlarda söylenen bir söz 4) karşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayranım budur, yarısı sudur — bir iş yarım yamalak yapıldığında özür dilemek için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarziye vermek — gönül almaya çalışmak, özür dilemek Yüzüme bakmadan bana tarziye verdi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayıptır söylemesi — 1) bunu söylemek size karşı saygısızlık olacak ancak söylemek zorundayım anlamında özür dilemek için kullanılan bir söz 2) övünmek gibi olmasın ama anlamında kullanılan bir söz Ayıptır söylemesi, akşam kuzu dolması yedik … Çağatay Osmanlı Sözlük
sormak ayıp olmasın — sorulması teklifsizlik sayılan bir şeyi sormadan önce özür dilemek için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİDYE — Herhangi bir farzından birini yerine getirmeye gücü olmayan bir kimsenin Cenâb ı Hak tan özür dilemek kasdı ile, verdiği para veya sadaka. * Esir veya kölelikten kurtulmak için verilen para. * Fık: Fakirin sabahlı akşamlı bir günlük yiyeceği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARZİYE — Pişmanlık duyduğunu anlatarak özür dilemek. * Râzı etmek. * Radıyallahü anh diyerek duâ etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük