- tarif etmek
- tanımlamak
Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tarif — is., Ar. taˁrīf 1) Tanım 2) Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme 3) Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama Birleşik Sözler tarifname harfitarif Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tarif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerrür etmek — tekrarlanmak Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? M. A. Ersoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHDİD — Hudutlandırmak. Sınırlamak. Sınırı belli etmek. * Tarif etmek. * Bir şeyi kasdetmek. * Keskin etmek. Bilemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yol göstermek — 1) kılavuzluk etmek, yolu bilmeyene anlatmak, tarif etmek Elinde güçlü bir çıra vardı, onu yüksekte tutarak yolculara yol gösteriyordu. N. Araz 2) ne yapılacağını, nasıl davranılacağını öğretmek Biz benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanımlamak — i Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtmek ve açıklamak, tarif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini toparlamak (veya toplamak) — 1) herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum. Ö. Seyfettin 2) bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak Tanıdığı hastanelerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEMYİZ — Bir şeyi diğerinden seçip tarif etmek, ayırmak. Seçmek. İyiyi kötüden ayırmak. * Yargıtay. * Gr: Belirsiz olan kelime ve sayıları belirli hale koymak. Meselâ: İşrune dirhemen (yirmi dirhem) ve Retle zeyten (Bir retl zeytin yağı) tâbirlerinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VASF — Sıfat. Bir kimsenin veya şeyin taşıdığı hâl. Bir kimsenin veya şeyin durumunu anlatarak tarif etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VASFETMEK — Bir şeyin vasıflarını, hâlini, şeklini veya rengini tarif etmek, anlatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
maktamak — (mahtamak) medh, sena etmek, târif, sitayiş etmek, öymek … Çağatay Osmanlı Sözlük