yol göstermek

yol göstermek
1) kılavuzluk etmek, yolu bilmeyene anlatmak, tarif etmek

Elinde güçlü bir çıra vardı, onu yüksekte tutarak yolculara yol gösteriyordu.

- N. Araz
2) ne yapılacağını, nasıl davranılacağını öğretmek

Biz benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini alırsınız, diye yol gösterirler.

- M. Ş. Esendal
3) mec.

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • göstermek — i 1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2) i, e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak Size kitaplarımı göstereyim. 3) Belirtmek, anlatmak Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4) e Bir şeyin etkisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırsıza yol göstermek — birine bilmeyerek kötü bir işte yardımcı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KANKANE — Yol göstermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • başaret etmek — yol göstermek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kılavuzluk etmek — yol göstermek, rehberlik etmek Bereket versin ki garsonun beyaz gölgesi bana kılavuzluk ediyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kösemenlik etmek — yol göstermek, kılavuzluk etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rehberlik etmek — yol göstermek, kılavuzluk etmek Yenilik ve gençlik hareketine rehberlik etmektedir. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurumsamak — yol göstermek, rehber ve delil, pezevenk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KASKASE — Yol göstermek. * Köpeği kuçu kuçu diye çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”