- yaramaz olmak
- yaramazlaşmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yaramaz — sf. 1) Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan 2) Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
battal olmak — kullanılamaz, işe yaramaz duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TESEFSÜF — Yaramaz olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEVAİYE — Yaramaz olmak. * Kederli ve gamkin olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAGVE — (C.: Degavât Degayât) Huyu yaramaz olmak, hulku çirkin olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GIŞŞ — Hıyânet etmek, hâinlik yapmak. * Yaramaz olmak. * Saf olmayıp karışık olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZEBBU' — Kişinin hulku yaramaz olmak, kötü huylu olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayır kalmamak — (bir şeyde) işe yarar durumu kalmamak, artık işe yaramaz olmak Bir iki yıla varmaz, ne evden ne eşyadan hayır kalır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEŞK — Yalan söylemek. * İşleri yaramaz olmak. * Deve, sür atle gitmek. * Elbise dikmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DURR — Zayıflık. Hâli yaramaz olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük