- yaramamak
- gereksiz olmak, boşuna yapılmış olmak
Ona iyilik yaramaz.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ona iyilik yaramaz.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eme seme yaramamak — işe yaradığı kabul edilmemek, makbule geçmemek, takdir edilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
em — is., hlk. İlaç, merhem Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eme seme yaramamak eme yaramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaramak — e 1) Bir şey yararlı olmak, yarar sağlamak Kuru lafın işe yarayacağına hiç aklı ermedi. Ö. Seyfettin 2) Bir iş için uygun olmak, kullanılır olmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yaramamak yarasın! … Çağatay Osmanlı Sözlük
fayda etmemek — etkisi olmamak, işe yaramamak, yararlı olmamak Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
papel etmemek — (bir) hiçbir işe yaramamak, değeri olmamak Topunuzu satsam bir papel etmezsiniz. Hele bunu şehirde yapaydınız dumanınızı savururlardı dedi. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
para etmemek — 1) değeri pahasına satılamamak 2) etkisi olmamak, işe yaramamak Hasılı isyan bayrağını çekti Miralay Bey. Yalvarma yakarma artık hiçbir şey para etmiyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşa gitmek — harcanan emek, para hiçbir işe yaramamak, olumlu bir sonuca ulaşamamak Bir fikrin gerçekleştirilmesine yaramayan zaferler boşa gider. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
havaya gitmek — hiçbir şeye yaramamak, boşa gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük