- zekât vermek
- Müslümanlıkta, sahip olunan mal ve paranın kırkta birlik payını sadaka olarak dağıtmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zekât — is., din b., Ar. zekāt Müslümanlıkta, zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören İslamın beş şartından biri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zekât vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
VİRAT — Zekât vermek korkusundan hile edip bir yere toplanmış koyunlarını ayırıp dağıtmak veya perâkende koyunlarını bir yere toplamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZKİYE — Doğruluğuna şehadet etmek. * Zekât vermek. * Zekât almak. * Pak ve temiz etmek. * Övmek, medhetmek. * Birisinin durumu hakkında soruşturmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ERGEN — (Bâliğ) Çocukluk çağından gençlik çağına geçmiş olan, aklı ermeğe başlamış, bâliğ.Erginlik çağına gelen müslüman genç, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek gibi Allah ın farz kıldığı emirlerini yerine getirmeğe mükellef (yükümlü) olur. Küçük… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ERKÂN-I İSLÂMİYE — İslâmiyetin esasları, temelleri, rükünleri. (Şehâdet getirmek, Namaz kılmak, Oruç tutmak, Zekât vermek ve Hacca gitmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSLÂM — (Selâm. dan) İtaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet. Din. * Ist: Hz. Muhammed in (A.S.M.), Allah ın emriyle insanlara bildirdiği din. (İslâmlıkta, Allah a itaat etmek, Peygambere tâbi olmak ve din namına ne bildirilmişse, kalb ile dil ile tasdik ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük