dikkat — is., ti, Ar. diḳḳat 1) Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık Dikkatle bakınca güvertedeki insanların gidip gelişini kolaylıkla seçebiliyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) ünl. Dikkat ediniz! anlamında bir uyarı sözü 3) mec. İlgi, özen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazına dikkat etmek — yiyeceğine, içeceğine özen göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikaz etmek — uyarmak, dikkat çekmek Yaşına başına yakıştıramadığım bazı hareketlerde bulunan babamı ikaz etmek lüzumunu duyduğundan mıdır, nedir? Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
NED' — Dikkat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nazarıitibara almak — dikkat etmek, dikkate almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHTİMAM — Özenmek, fazla dikkat etmek. Gayret ve dikkat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ölçmek — i, er 1) En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim. N. Cumalı 2) mec. Aşırı olmamasına dikkat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağlamak — vakti intihab etmek, mulahaza eylemek; nişan ve hedefe eyi dikkat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük