- sağır olmak
- sağır duruma gelmek, sağırlaşmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sağır — sf. 1) İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse) 2) Ses geçirmeyen 3) Isıyı az veren, geç ısınan Sağır soba. 4) Vurulduğu zaman ses vermeyen Sağır davul. 5) İçi görülmeyen, donuk (cam) Birleşik Sözler sağır dilsiz sağır duvar sağır kapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağır etmek — sağırlaşmasına sebep olmak, işitemez duruma getirmek Bu başını döndüren, kulağını sağır eden seslere karşı elinden ne gelirdi ki... Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulağı duvar olmak — sağır olmak Kulakları duvar olan ihtiyarla avaz avaz ilişki kurmaya üşenmişler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağramak — sağır olmak. işitmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAMM — Sağır olmak. * Şişenin ağzını tıkamak. * Katı, sağlam ve sert madde. * Vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sağırlaşmak — nsz 1) İşitemez duruma gelmek, sağır olmak 2) Tencere güç ısınarak geç pişirmek 3) Soba geç ısıtmak 4) mec. Boğuklaşmak, donuklaşmak Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 … Deutsch Wikipedia
KER — f. Sağır, işitmez. * Kudret, kuvvet. * Maksad ve meram.KERA : Baldırları ince olmak. * Yağmur suyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük