- münasebet kurmak
- iki şey arasında ilişki bulmak, yakınlık görmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
münasebet — is., Ar. munāsebet 1) İlişik, ilişki, ilinti İzmir den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. Atatürk 2) İki şey arasındaki uygunluk Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişki — is. 1) İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı. H. E. Adıvar 2) Bağlantı, temas Kar yağınca köylerle ilişki kesildi. Birleşik Sözler kişiler arası… … Çağatay Osmanlı Sözlük