- münasip görmek
- uygun ve yerinde bulmak
Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
münasip — sf., bi, Ar. munāsib 1) Uygun, yerinde O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir. S. F. Abasıyanık 2) Beğenilen, hoşa giden Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi. Dadaloğlu Birleşik Sözler lisanımünasip Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tensip etmek — uygun bulmak, uygun görmek, münasip görmek Benim tensip edeceğim yerde, bir yüzümü görsün, kâfiymiş. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük