- kül olmak
- 1) bütünüyle yanmak
Tatlı bir cızırtı çıkararak çabucak tutuşur, mavi ve sincabi bir buhar bırakarak kül oluverirdi.
- Ö. Seyfettin2) mec. varını yoğunu yitirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tatlı bir cızırtı çıkararak çabucak tutuşur, mavi ve sincabi bir buhar bırakarak kül oluverirdi.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kul olmak — (bir şeye) aşırı derecede bağlanmak, boyun eğmek Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul — is. 1) Tanrı ya göre insan, abd Kul ile Tanrı nın arasına girilmez. 2) tar. Köle Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. Ve beyler yalnız kendi kullarını değil, kullarının evladını da satabilirlerdi. H. E. Adıvar 3) tar. Karavaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül — 1. is. Yanan şeylerden artakalan toz madde Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler külbastı kül çöreği küldöken külkedisi kül rengi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kula kul olmak — bir kimsenin buyruğu altında bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul köle olmak — (birine) tam bir doğruluk ve özveri ile bağlanarak bütün isteklerini yerine getirmeye hazır olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül ufak olmak — çok küçük parçalara ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağının türabı olmak — (biri ötekinin) bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi kül gibi olmak — yüzünden kan çekilmek, yüzü sararmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulluk etmek — kul olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEREMMÜD — Yanıp kül olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük