söz geçirmek

söz geçirmek
(birine veya bir şeye) söylediğini, istediğini, yaptırmak

Her seferinde kalbine söz geçirerek zaaflarını denetleyebiliyordu.

- M. Mungan

Düğün sahipleri onlara söz geçiremediler.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz sırası — is. Bir toplulukta konuşma yapma zamanı Bu fırsattan istifade ederek söz sırasını elime geçirmek istedim. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırıp geçirmek — 1) yakıp yıkarak, öldürerek, baskı veya etki yaparak büyük zarar vermek Pakize nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara... H. Z. Uşaklıgil 2) çok sert davranarak darıltmak Adamın her akşam yarım kiloyu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinletmek — i, e Dinlemesini sağlamak, söz geçirmek Terli terli su içme diye o kadar söyledim, dinletemedim. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayda — ünl. 1) Hayvanları harekete geçirmek için kullanılan söz 2) Şaşkınlık belirten bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ecel teri — is. Çok korkmak, çok sıkılmak, bunalım geçirmek, ölüm duygusuna kapılmak anlamlarındaki ecel teri (veya terleri) dökmek (veya akmak) deyiminde geçen bir söz Tek kollu korsan, şimdi benim karşımda titriyor, ecel terleri döküyordu. F. F. Tülbentçi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • giymek — nsz, er 1) Örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek Kapalı çarşı zevkine göre alafranga sayılabilecek bir entari giymişti. O. V. Kanık 2) mec. Ağır söz veya hakareti, küçültücü davranışı ses çıkarmadan dinlemek Biri ağzına geleni söyledi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”