kendini tutmak

kendini tutmak
1) kendine hâkim olmak

Benim zevcemi görseniz dünyanın en güzel kadını olduğunu tasdik edeceksiniz diye haykırmak ister, zorla kendimi tutardım.

- Ö. Seyfettin
2) dayanmak, sabretmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • büyük görmek (veya bilmek veya tutmak) — kendini veya başkasını olduğundan üstün saymak, yüceltmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreğini pek tutmak — kendini korkuya kaptırmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köşe tutmak — karışmak, kendini belli etmek, görünmek Kemanın ince gıy gıylarına boş mağaralardaki ses akisleri gibi öten pes perdeden bir öksürük köşe tutuyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • itidalini muhafaza etmek — kendini aşırılığa kaptırmamak, kendini tutmak Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartıyla haber verebilirim. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İMSAK — Kendini tutmak. Bir şeyden el çekme. * Oruca başlama zamanı. * Hapsetmek. * Şer an müftirat denen şeylerden (orucu bozan şeylerden) nefsi hakikaten veya hükmen men etmek. * Yemez içmez adamın hâli. Cimrilik, hasislik, pintilik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırsını yenmek — öfkelenmemek için kendini tutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalmak — e, ar 1) Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler. H. Taner 2) nsz Bir yerin içine girmek İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilmek — nsz, ir 1) Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır. H. Taner 2) i Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak Yani kısacası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıkınmak — nsz 1) Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak A ... A ... A ... diye sesler çıkardı, sonra birdenbire ıkındı, yüzü kıpkırmızı kesildi. P. Safa 2) Peklikte veya doğum sırasında kasları zorlayarak soluğunu tutmak Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”