biraz

biraz
sf.
1) Bir parça, azıcık

Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü.

- F. R. Atay
2) zf. Kısa bir süre için

Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra.

- O. Rifat
3) zf. Az miktarda

Dersini biraz biliyor.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • BİRAZ — Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan — bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • accık — biraz, az …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • acıcık — biraz, az …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • dur! (veya durun!) — biraz zaman geçsin anlamıyla cümlelerin başına gelen bir söz Dur! Bu işi ben yaparım. Durun hele, bakalım ne olacak! …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir dirhem et bin ayıp örter — biraz kilo almak pek çok kusuru örter anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nimte — biraz, bir parça …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BABACAN — Biraz kalender davranışlı, cana yakın …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÂNİF-ÜL BEYÂN — Biraz evvel bildirilen, az önce beyan olunan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İRTİZAH — Biraz bahşiş alma. * Özür dileme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”