birazcık

birazcık
sf., -ğı
1) Pek az, çok az
2) zf. Kısa bir süre

Birazcık bekleyiniz lütfen.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • çapkın — sf. 1) Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın. P. Safa 2) Cinsellik hatırlatan Bunlar, herhangi bir caz havasına uyar gibi omuz, gerdan kırar, kalça sallar ve mantolarını çapkın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Aşık Ali Nurşani — Ali Nurşani (* 2. Februar 1959 in İslahiye, Provinz Gaziantep) ist ein türkischer Dichter und alevitischer Volkssänger, der den Titel Aşık trägt. Von seinen zahlreichen Gedichten hat er nur einen Teil als Lieder umgearbeitet und auf insgesamt 25… …   Deutsch Wikipedia

  • Nurşani — Ali Nurşani (* 2. Februar 1959 in İslahiye, Provinz Gaziantep) ist ein türkischer Dichter und alevitischer Volkssänger, genannt Aşık. Von seinen zahlreichen Gedichten hat er nur einen Teil als Lieder umgearbeitet und auf insgesamt 25 türkischen… …   Deutsch Wikipedia

  • bir dirhem — sf. Çok az, birazcık Bir dirhem aklı yok. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek bir dirhem et bin ayıp örter …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir yudum — sf. Birazcık, çok az Bir yudum anlayış görebilmek için yüzünde, zorluyorum kendimi. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bitimsiz — sf. Sonu olmayan, sınırlandırılıp belirlenmeyen, namütenahi Asıl derdi, tumturaklı sözler, bitimsiz tartışmalarla gözünü boyayıp birazcık yanında kalmamı sağlamak. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şuncacık — sf. Şu kadarcık, birazcık Şuncacık kanı olan bir erkek, çeker bıçağını da deh eder, bitti gitti. O. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zerre — (A.) [ ﻩرذ ] 1. en küçük parça, molekül. 2. azıcık, birazcık …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”