- boşaltma
- is.
Boşaltmak işi
Bir yandan hizmetçiler yemek sofrasını sökerek büyük bir salonu boşaltmaya çalışıyorlardı.
- H. C. YalçınBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir yandan hizmetçiler yemek sofrasını sökerek büyük bir salonu boşaltmaya çalışıyorlardı.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boşaltma — «Boşaltmaq»dan f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
boşaltma havzası — is., coğ. Sularını ırmağa veya göle veren, eğimli, belli bir genişlikte olan arazi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava boşaltma makinesi — is. Boşaltaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
yükleme boşaltma — is. Bir malın taşıma araçlarına yüklenmesi ve taşıttan boşaltılması … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahliye — Boşaltma; salıverme; serbest bırakma … Hukuk Sözlüğü
boşaltım — is. 1) Boşaltma işi 2) Sistemlerin çalışabilmesi için sürekli olarak gereken boşaltma işlemleri 3) biy. Sindirimden sonra bağırsaklarda kalan posanın, idrar torbasındaki idrarın ve ter, tükürük, sümük vb. salgıların vücuttan dışarı atılması,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
astarya — is., Fr. astarie Bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşaltabilmek — i, den Boşaltma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşaltaç — is., cı, fiz. Bir kabın içindeki havayı boşaltmaya yarayan araç, hava boşaltma makinesi, boşluk tulumbası … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşaltılmak — nsz Boşaltma işine konu olmak Arabalar boşaltılıp içindekiler eve taşındı tek tek. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük