- boşuna
- zf.
Boş yere, yararsız yere, gereksiz, beyhude, nafile, tevekkeli
Kızı boşuna sinirlendirmişsin.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kızı boşuna sinirlendirmişsin.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boş-boşuna — z. 1. Mənasız, gərəksiz, faydasız, səmərəsiz, nəticəsiz, hədər, əbəs. Boş boşuna vaxt keçirmək. Boş boşuna gəzmək. – Tərbiyəsiz uşaq kimi boş boşuna hırıldama. M. Ə. S.. Bu vəfasız ömür, bu coşqun dərə; Gərək boş boşuna axıb keçməsin. M. Müş.. 2 … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
boşu boşuna — zf. Gereksiz yere, boşuna … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyuna bosuna bakmadan — fizik yapısının gereğince gelişmemiş olmasını göz önünde bulundurmadan anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
havaya -boşuna hantır — çok çalışmak … Beypazari ağzindan sözcükler
heba etmek — boşuna harcamak, ziyan etmek Herkes eğlenirken pansiyonumda gaflet uykusuna dalıp hayatımı heba edebilir miyim? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
heder etmek — boşuna harcamak, ziyan etmek Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim? Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene yormak — boşuna söyleyip durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
havanda su dövmek — boşuna uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ziyan olmak — boşuna harcanmak, zarar görmek Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
havaya pala (veya kılıç) sallamak — boşuna, gereksiz çaba harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük