boynuz çekmek — boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz dikmek — kadın başka erkekle ilişki kurarak kocasını aldatmak Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz takmak (veya takınmak veya taktırmak) — karısı başka bir erkekle ilişki kurarak aldatılmak Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz eğmek — istemeyerek uymak, karşı tarafın gücünü kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz isterken kulaktan olmak — daha iyisini, mükemmelini ararken mevcut olanı yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz kulağı geçmek — bir konuda daha sonra yetişenler yetenek bakımından eskileri geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz kulaktan sonra çıkar ama kulağı geçer — bir konu üzerinde sonradan yetiştikleri hâlde kendilerinden önce yetişmiş olanları geçenler vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
deve boynuz ararken kulaktan olmuş — elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bunguz — boynuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
müngür — boynuz … Çağatay Osmanlı Sözlük