- bozma
- is.
1) Bozmak işi2) sf. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş
Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu.
- E. BenerBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gemi bozma — is., den. Gideri gelirinden çok olup çalıştırılması ekonomik olmayan gemi hurdaya ayrılıp sökülme … Çağatay Osmanlı Sözlük
onluk bozma — is., mat. Onluğu, on tane birliğe çevirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEFSAH — Bozma. * Feshedecek, bozacak yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEYL-ÜT TAHRİB — Bozma ve yıkma isteği, meyli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fesh — bozma; bozulma; dağılma; dağıtma; kapatma; kaldırma … Hukuk Sözlüğü
halel — bozma; bozukluk; eksiklik; zarar … Hukuk Sözlüğü
bosma — BOSMÁ, bosmale, s.f. (înv.) Poznă, şotie. – Din tc. bozma. Trimis de paula, 21.10.2003. Sursa: DLRM BOSMÁ s. v. boroboaţă, farsă, festă, ghiduşie, glumă, ispravă, năzbâtie, năzdrăvănie, păcăleală, păcălitură, pocinog, poznă, ştrengărie,… … Dicționar Român
tahrîf — (A.) [ ﻒیﺮﺤﺕ ] üstünde kalem oynatarak bozma, asıl anlamını bozma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NAKZ-I AHD — Anlaşmayı bozma, muâhede hükümlerini bozma. Verilen sözde durmama. (Nebz i ahd da denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İKALE — Pazarlığı bozma. Her iki tarafın isteğiyle alışveriş mukavelesini bozma. Bir hukuki muamele ile meydana gelen vaziyetin diğer bir hukuki muamele ile eski haline getirilmesi. * Demediği halde Dedin diye iddia etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük