- böğürmek
- nsz
1) Öküz, manda, deve bağırmak2) İnsan, anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak
Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bögürmek — hayvanatın teferrüd etmesi, bağırmak, derin ses çıkarmak, feryad u figan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
böğürmek — bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
danalar gibi bağırmak (veya böğürmek) — çok kuvvetle bağırmak, haykırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müngremek — böğürmek III, 403 bkz mañramak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
böğürme — is. Böğürmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
böğürüvermek — nsz Çabucak veya ansızın böğürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğürmek — nsz 1) Kusarken veya kusacak gibi olurken öğürtü sesi çıkarmak Elini göğsüne bastırarak üst üste öğürdü. P. Safa 2) hlk. Böğürmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öğüreceği gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük