KASM — Bölmek. * Ayırmak. * Bahsetmek. * Kesmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KISMET — Bölmek ve ayırmak. Bahşetmek. Taksim etmek. * Fık: Hisse i şâyiayı, yani, taksim olunmamış maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEB'İZ — Bölmek. Bölük bölük etmek. Bir kısma ait etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gırçmak — bölmek, kesmek … Beypazari ağzindan sözcükler
ayırmak — i, e 1) Bölmek Elmayı dörde ayırmak. 2) e, den Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3) Bir yeri bir engelle bölmek 4) den Birbirinden uzaklaştırmak 5) i Nitelik değişikliğini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Abdullah Öcalan — Born 4 April 1948 (1948 04 04) (age 63) Ömerli, Şanlıurfa,[1] Turkey … Wikipedia
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
bölme — is. 1) Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim 2) Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum. R. H. Karay 3) Büyük bir yeri, alanı küçük oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasletmek — i, der, esk., Ar. faṣl + T. etmek 1) Ayırmak, bölmek 2) Çözmek, sonuçlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
germe — is. 1) Germek işi 2) sp. Birbirine yaklaşık bükülü vücut bölümlerini, gerici kasların çalışmasıyla birbirinden iyice uzaklaştırma, bükme karşıtı 3) hlk. Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde … Çağatay Osmanlı Sözlük