- buğulanmak
- nsz
Üzerinde buğu oluşmak, buğu ile kaplanmak
Cigara dumanı, solukların sıcaklığı ile kahvelerin camları iyice buğulanmıştı.
- N. Cumalı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Cigara dumanı, solukların sıcaklığı ile kahvelerin camları iyice buğulanmıştı.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gözleri buğulanmak (veya bulutlanmak) — gözleri yaşararak çevreyi bulanık görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğulanıvermek — nsz Çabucak buğulanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğulanma — is. Buğulanmak işi Zaten manzarayı bozuk ve dumanlı gösteren yalnız camların buğulanması değil... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
puslanmak — nsz 1) Hava hafif sisli bir durum almak 2) Buğulanmak Zehra nın gözleri puslanıyor. Uyku mu, kahır mı, acı mı bilinmez. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
burmak — kokmak (iyi), buğusu yükselmek, buğulanmak II, 6; III, 180 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini