bulaşmak

bulaşmak
nsz
1) Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek

Tabak bulaştı.

2) -e İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek

Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı.

- S. F. Abasıyanık
3) -e Hastalık geçmek, sirayet etmek

Çocuğa suçiçeği bulaşmış.

4) -e Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek

Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı.

- L. Tekin
5) -e İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak

Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun.

- A. Ümit

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • bulaşmak — dahil olmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • çamura bulaşmak (veya batmak) — kirli ve uygunsuz bir işe karışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BEDG — Bulaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MİRTAL (MİRTALE) — Bulaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TADAMMUH — Bulaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TENAZZUH — Bulaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • olanmak — bulaşmak, derde giriftar olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırılmak — bulaşmak, yapı;mak II, 123, 124 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yukmak — bulaşmak, sıvanmak, sirayet etmek III, 63 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yukulmak — bulaşmak, sıvanmak III, 81 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”