- bulutsuz
- sf.
Bulutu bulunmayan, açık, berrak
Burası seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi.
- H. C. Yalçın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Burası seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık hava — is. 1) Bulutsuz hava 2) Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler açık hava müzesi açık hava sineması açık hava tiyatrosu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulutsuzluk — is., ğu Bulutsuz olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıpıl ıpıl — zf., hlk. Pırıl pırıl Bu sabah bulutsuz, ıpıl ıpıl mavi bir gök vardı. A. Sayar … Çağatay Osmanlı Sözlük
mavi — is., Ar. māˀī 1) Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi 2) sf. Bu renkte olan Birleşik Sözler mavi boncuk mavi çocuk mavihastalık mavikantaron maviküf mavi yakalılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
neftî — is., Far. neft + Ar. ī 1) Siyaha yakın koyu yeşil Karacaahmet in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu. H. Taner 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sema — 1. is., Ar. semāˀ Gök, gökyüzü, felek Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. H. C. Yalçın Birleşik Sözler alaimisema 2. is., esk., Ar. semāˁ 1) İşitme, duyma 2) Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldızlı — sf. 1) Üzerinde yıldız bulunan 2) Bulutsuz, duru, açık Bir yaz gecesi, bir cumartesi akşamı, bir sayfiye yeri, ılık mı ılık, yıldızlı mı yıldızlı, durgun mu durgun. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolup taşmak — 1) gereğinden çok olmak, gereğinden çok kaplamak Dışarıda bulutsuz bir temmuz göğü, öğle güneşinin yakıcı aydınlığıyla dolup taşıyordu. N. Cumalı 2) çok kalabalık olmak Millî takımın karşılaşmalarında stadyumlar dolup taşıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
göze batmak — 1) aşırı derecede görünür olmak Karacaahmet in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu. H. Taner 2) tedirgin etmek, uygunsuz veya yakışıksız görünmek 3) çekemezliğe yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
közi çerlig — gece görüp gündüz göremeyen, bulutlu günde görüp bulutsuz günde göremeyen kimse; Nyctalopie ye tutulmuş adam I, 477 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini