- buzağı
- is., hay. b.
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
öküzün altında buzağı aramak — olmayacak sebeplerle suç ve suçlu bulma çabasında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÜRGUR — Buzağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bıza — buzağı … Beypazari ağzindan sözcükler
buzagu — buzağı I, 59, 446, 528; III, 91 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
avız — buzağı doğduktan sonra inekten alınan ilk süt … Beypazari ağzindan sözcükler
bici bici — buzağı sağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
arık — 1. sf., esk. Zayıf, cılız, kuru, sıska Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arık ata kuyruğu da yüktür arık etten yağlı tirit olmaz arık öküze bıçak çalınmaz 2. is., hlk. 1) Ark… … Çağatay Osmanlı Sözlük
buzağılaşmak — nsz Buzağı durumuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öküz — is. 1) Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. Ö. Seyfettin 2) mec. Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimse 3) argo Cıvalı zar Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gûsâle — I. (F.) [ ﻪﻝﺎﺱﻮﮔ ] buzağı. II. (F.) [ ﻪﻝﺎﺱﻮﮔ ] dana … Osmanli Türkçesİ sözlüğü