- büzülme
- is.
Büzülmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TAHAMMUS — Büzülme. Büzülüp buruşma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNKIBAZ — Büzülme. Çekilip toplanma. * Sıkıntı. Gamlı olmak. * Kabızlık. Tutukluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
büzülebilmek — nsz Büzülme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
büzülüş — is. Büzülme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkıbaz — is., esk., Ar. inḳibāż 1) Toplanma, büzülme 2) Sıkıntı, keder 3) Kabız … Çağatay Osmanlı Sözlük
kangrenli — sf. Kangreni olan Ayağın bilhassa parmak nahiyeleri kangrenli uzuvlara has morumtırak bir büzülme arz ediyorlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasılma — is. Kasılmak işi, büzülme, takallüs … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot — is. 1) Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot yeri — is. Kötü dikiş yüzünden elbisede oluşan kıvrım veya büzülme yeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkışma — is. Sıkışmak durumu İçinde garip bir sıkışma, ezilip büzülme duyuyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük